Atlas-Atlantik Okyanusu, dünya üzerindeki en büyük ikinci okyanus olarak bilinir. Bu okyanus, Avrupa ve Afrika’nın batı kıyıları ile Amerika’nın doğu kıyıları arasında yer alır. Atlas-Atlantik Okyanusu’nun yüzölçümü yaklaşık 106 milyon kilometrekaredir ve dünya okyanuslarının toplam yüzölçümünün yaklaşık %29’unu oluşturur.
Atlas-Atlantik Okyanusu’nun Oluşumu
Atlas-Atlantik Okyanusu oluşumu, yaklaşık 200 milyon yıl önce tek parça olan ana kıtanın bölünmesiyle başlar. Bu bölünme sonucunda, Avrupa ve Afrika kıtaları batıya, Amerika kıtası ise doğuya doğru hareket eder. Bu hareket, okyanusun ortasında orta Atlantik sırtı adı verilen dev bir sırtağın oluşmasına neden olur. Orta Atlantik sırtı, okyanusun en belirgin özelliklerinden biridir ve yaklaşık 16 bin kilometre uzunluğunda ve bazı yerlerde bin kilometre genişliğindedir. Ayrıca, okyanusun kuzeydoğusunda yer alan Puerto Rico Çukuru da dünyanın en derin noktalarından biridir ve 8 bin 376 metre derinliğe sahiptir.
Atlas-Atlantik Okyanusu’nun İklimi ve Yaşamı
Atlas-Atlantik Okyanusu iklimi ve yaşamı, okyanusun bölgesine göre değişkenlik gösterir. Genel olarak, okyanusun batısındaki sular daha soğuk ve tuzlu, doğusundaki sular ise daha sıcak ve tatlıdır. Bu durum, okyanusta farklı akıntıların oluşmasına neden olur. Örneğin, Kuzey Atlantik Akıntısı (Gulf Stream), okyanusun güneyinden kuzeye doğru sıcak su taşırken, Labrador Akıntısı ise kuzeyden güneye doğru soğuk su taşır. Bu akıntılar, hem okyanusun hem de kıyılardaki iklimi etkiler.
Atlas-Atlantik Okyanusu’nda ayrıca pek çok ada ve adacık bulunur. En büyük adalar arasında; İzlanda, Newfoundland, Grönland, Azorlar ve Britanya Adaları sayılabilir. Atlas-Atlantik Okyanusu’nda aynı zamanda zengin bir deniz yaşamına da ev sahipliği yapar. Balina, köpekbalığı, deniz kaplumbağası, yunus, fok gibi pek çok deniz canlısının yanı sıra çeşitli balık türleri de bu okyanusta yaşar.
Atlas-Atlantik Okyanusu’nun Tarihi ve Önemi
Atlas-Atlantik Okyanusu tarihi ve önemi, özellikle Avrupa ve Afrika arasındaki ticaret yollarının üzerinde yer alması nedeniyle büyüktür. Bu okyanus aynı zamanda Avrupalıların yeni kıtalar keşfetmesine de olanak sağlamıştır.
